His değil tecrübe diye itiraz edebilecekleriniz olacaktır, evet aslında tüm öğretileri günlük hayatta kullanma biçimimiz hızlı ve aslında refleksi olarak ortaya çıktığı için bu iki kavramı birbiri içerisinde değerlendirmek doğrudur.
O zaman asıl soru şu şekilde olmalıydı sanırım; Karar verirken ne kadar “data” ne kadar “tecrübe” dikkate alınmalıdır?
Cevabını bulabileceğiniz soru için tahmin yürütmek, duruma hazırlıksız olduğunuzun göstergesidir.
Türkiye’de çok kritik iş kolları dışında -CMMI tarzı yönetim modelleri ile projelerin geliştirildiği alanların dışında diyebiliriz- günlük akışta karar vermek ve ilerlemek için çok fazla vaktiniz olmuyor, üstelik vakit bile yaratsanız istediğiniz dataları alabileceğiniz bir altyapı istediğiniz şekilde kurulu olmayabiliyor.
Bütün bu yetersizlikler ister istemez hislerinizle karar vermenize sebep oluyor; aslında bu şekilde ilerlemek baştan bazı çukurlara düşmeyi ve sendelemeyi kabul etmeniz anlamına gelir. Bir kararı hissiniz ve tecrübelerinize dayanarak vermeniz için o ve benzeri bir durumu yaşamış olmanız olasıdır ve bunu bir karar modeli olarak kabul etmişseniz (veya şartlar sizi buna mecbur etmişse) bolca hata yapmış olduğunuz çıkarımını yapmak sanırım yanlış olmayacaktır.
Bir Türkiye gerçeği daha bu noktada kendini açıkça ortaya çıkartıyor; yöneticiler yaptıklarından ve yapamadıklarından ne derece sorumlu tutuluyor, ödül ve ceza mekanizmaları onlar için ne derece objektif.
Sistemin oturmadığı yerde açıklar vardır, başarının veya hatanın sahibini net tespit etmek zordur. Burada “Türk gibi başla Alman gibi bitir” sözü belki işlerimizin genelde hatalı başladığını biraz daha net ortaya koyacaktır.
Sonuç olarak; günlerinizin daha sorunsuz, projelerinizin daha verimli olmasını istiyorsanız, her türlü üst yönetim baskısına rağmen, doğru bir sistemin kurulması için vakit harcayın, sisteminizi ölçebileceğiniz tool’lar kullanın, kararlarınızı dataya bağlı almaya çalışın veya bunları yapmayın allah vergisi yeteneklerinize güvenerek devam edin ama teknolojinin bu kadar hızlı geliştiği bir dünyada yöneticilik hayatınız ve dolayısıyla kariyeriniz her gün daha fazla zorlaşacaktır.